17 Kasım 2010 Çarşamba

BAŞÖRTÜSÜ’nün KUR’AN’da ve İNCİL’de Yeri



Mektupbaşlıklı yazımda[1]  başörtüsünün Kur’an’daki yerini açıklarken, bazı Müslümanların „başörtüsü mecburdur“ yorumu işlerine geldiği için Hıristiyan dünyasından çok kişinin İslam dininin kadınları baskı altında tuttuğuna delil olarak göstererek, bunu İslam’ı kötülemek için kullandıklarını yazmıştım. Böyle davranış sergileyenler ya bunu gerçekten kendi dinlerini tanımadıkları, ya da kasten yaptıkları, ama her ne olursa olsun yanlış yaptıklarını kendi kutsal kitaplarından alıntılar yaparak açıklayacağım.

Kur’an’da kadının neden örtünmesi ve ne kadar örtünmesi yalnız ve yalnız Ahzâb Suresi’nin 59. ayetinde ve Nûr Suresi’nin 31. ayetinde geçer. Üstelik bu da yoruma açık bir şekilde. Ama Hıristiyanların İncil’den saydıkları Paulus’un  I. Korintliler mektubunda Hıristiyan kadınların kesinlikle erkeklerden daha aşağı oldukları belirtilerek, onların başörtüsü takmaları istenir:

3Ama şunu bilmenizi isterim: Her erkeğin başı Mesih, kadının başı erkek. Mesih’in başı da Tanrı’dır. 4Başına bir şey takıp[2] dua ya da peygamberlik eden her erkek, başını küçük düşürür. 5Ama başı açık[3] dua ya da peygamberlik eden her kadın, başını küçük düşürür. Böylesinin başı traş edilmiş bir kadından farkı yoktur. 6 Kadın başını açarsa saçını kestirsin. Ama kadının saçını kestirmesi ya da traş etmesi ayıpsa, başını örtsün. 7Erkek başını örtmemeli; o Tanrı’nın benzeri ve yüceliğidir. 8Çünkü erkek kadından değil, kadın erkek ten yaratıldı. 9Erkek kadın için değil, kadın erkek için yaratıldı.“
(İNCİL, I. Korintliler 11)

            Hıristiyanlar, Kur’an’da  kadının erkekten aşağı olduğunu iddia ederken şu Kur’an ayetini gösterirler:

‘‘Erkekler; kadınları gözetip kollayıcıdırlar. Şundan ki Allah, insanların bazılarını bazılarından üstün kılmıştır ve erkekler mallarından bol bol harcamışlardır. [...]”
(NİSA SURESİ 34. ayet)

            Oysa bu ayette erkeğin kadından üstün olmasının sebebi olarak, erkeklerin mallarından kadınlar için harcamaları gösteriliyor. Dünyanın hangin ülkesinde olursa olsun, işveren yani ücret ödeyen kişi ücret ödediği kadın ya da erkekten üstün durumda değil mi? Avrupa’da herhangi bir işyerinde sekreter olarak çalışan bir bayandan şefi kendisine kahve yapıp getirmesini istemiyor mu? Kur’an’da bu kısım zikredilince neden Hıristiyanlar kendi gözlerindeki merteği görmeden, İslam âleminin gözündeki çöpü görmeye çalışıyorlar. Kur’an’da üstünlük derecesi belirtilirken yalnız bu kadınla da bağlı kalmıyor üstelik:

“Ve onların kimini kimine derecelerle üstün kıldık ki, bazısı bazısını tutup çalıştırsın...’’
(ZÜHRUF SURESİ 32. ayet)

            Bu ayetten de yine anlıyoruz ki dereceleri üstün kılınanların üstünlükleri sadece diğerlerini çalıştırması açısından. Burada kadın-erkek ayrımı da yok. Unutmayalım Hz. Muhammed evleninceye kadar Hz. Hatice’nin yanında çalışıyordu.

            Kur’an’da kadının toplum yaşamındaki miras, şahitlik gibi durumlarda biyolojik ve sosyal sebeplerle erkelerden farklı olmasının Kur’an’da zikredilmesi, Kur’an’da menfi yönler arayanlar tarafından sanki kadının aleyhine bir durummuş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Oysa Kur’an erkeğe de kadına da aynı görevleri yüklüyor.:

“Allah şu kişiler için bir affediş ve büyük bir ödül hazırlamıştır: Müslüman erkekler, Müslüman kadınlar, mümin erkekler, mümin kadınlar, itaat eden erkekler, itaat eden kadınlar, özü-sözü doğru erkekler, özü-sözü doğru kadınlar, sabreden erkekler, sabreden kadınlar, Allah korkusuyla ürperen erkekler, Allah korkusuyla ürperen kadınlar, sadaka veren erkekler, sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler, oruç tutan kadınlar, ırz ve iffetlerini koruyan erkekler, ırz ve iffetlerini koruyan kadınlar, Allah’ı çok anan erkekler, Allah’ı çok anan kadınlar.”
(AHZÂB SURESİ 35. ayet)


            Bunu gözardı edenler İncil’e bir daha baksınlar; İncil’deki I. Korintliler’de açık açık kadının varlığının sebebi olarak erkek gösteriliyor.

13Siz kendiniz karar verin: Kadının açık başla Tanrı’ya dua etmesi uygun mu? 14-15Doğanın kendisi bile size erkeğin uzun saçlı olmasının kendisini küçük düşürdüğünü, kadının uzun saçlı olmasının ise kendisini yücelttiğini öğretmiyor mu? Çünkü saç kadın örtü olarak verilmiştir.”
(İNCİL, I. Korintliler 11)

            Hıristiyan’lık dininde kadının toplum içerisinde konuşması bile yasak:

34Kadınlar toplantılarınızda sessiz kalsın. Konuşmalarına izin yoktur. Kutsal Yasa’nın belirttiği gibi uysal olsunlar. 35Öğrenmek istedikleri bir şey varsa, evde kocalarına sorsunlar. Çünkü kadının toplantı sırasında konuşması ayıptır.“
(İNCİL, I. Korintliler 14)

            Hıristiyanlardan İslam’a ağır bir şekilde yüklenenler ikiyüzlülüğü bırakmalıdırlar. Mevlana’nın „Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol!“ deyişine uygun olarak, yaoldukları gibi görünsün, ya da göründükleri gibi olsunlar.  İncil’de “ama“,  “fakat“ demeye yer bırakmadan açık açık kadınlar erkeklerin altında tutulurken, bunu görmezliğe gelerek İslam’da yoruma açık iki ayeti sebep göstererek İslam’ı başörtüsüyle eşitlemek, başörtüsünü de kadınlar ezilmişliği ile eşitlemek acaba hangi vicdan ölçülerine sığar?! Aslında Hıristiyanlar kendi Hıristiyanlıklarını sorgulamalılar. Başka dinleri kritik etme hakkını kendilerinde buluyorlarsa benim tavsiyem o zaman şu iki ihtimalden birini seçsinler:

  1. Eğer Hıristiyanlığın temel İncil ise ve bunu böyle kabul etmişlerse İncil’in kurallarını yerine getirmelilerdir.
  2. Yok bu kuralları geri kalmışlık olarak buluyorlarsa ya dinlerinin adını değitirsinler, ya da İncil’in Kutsal Kitap olmadığını ilan etsinler.


Dr. Maksut Sarı


[2] 11:4 „Başına bir şey takıp“: Grekçe deyim „uzun saçla“ anlamına da gelebilir. (bak. Kutsal Kitap –Yeni Çeviri -, İstanbul 2001, s. 1456 dipnot)
[3] 11:5 „Başı açık“: Grekçe deyim „Başını örtmeden“ ya da „saçını toplamadan“ anlamına da gelebilir (bak. aynı kaynak)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder