6 Haziran 2011 Pazartesi

İYİLİK Mİ?

İYİLİK Mİ?
Bir kuş bataklıkta yolunu kaybeden bir adamın önüne düşer, ona yol gösterip bataklıktan kurtarır. Adam kuşa minnetini göstermek için, onu altın bir kafese koyar, yemin en güzelinden, suyun en temizinden verir. Kuş yer içer, ama özgürlük türküleri söyler. Adam kuş kafesten kaçacak korkusu içindedir hep, çünkü bu güzel kuşu herkese gururla gösterir, onların gıpta ile bakışlarını seyreder.

Adam bir sonbahar günü ormanda gezerken o kuşun cinsinden, ama ondan daha güzel bir kuş görür, yakalayıp eve getirir. Kafesteki kuşu çıkarır "İşte sana özgürlüğünü bağışlıyorum! Beni dardan kurtardın, hadi uç git!“ der. Kuş dışarı bakar; mevsim kışa dönmek üzere, hava soğuk, yağmur yağmakta. Dışarı çıkmak istemez. Kafesin gerisine gider. Adam kuşu kafesten çıkarıp balkona götürür, "Bak sana özgürlüğünü veriyorum“ diye kuşu boşluğa bırakıp içeri girer. Yeni kuşunu kafese yerleştirir. Eski kuşu soğuktan, açlıktan perişan bir hale gelir, "Ah be adam! Sen bana özgürlüğümü vermedin ki, benim yerime övünüp ona buna göstereceğin başkasını bulunca beni kapıdışarı ettin. Sözde benim özgürlüğümü bağışladın. Ama beni ölüme terkettin. Sana yol gösterip bataklıktan kurtardığım güne lanet olsun! Senin kurtuluşun şimdi benim ölümüm oldu. Nimetsiz!“ der.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder