4 Kasım 2013 Pazartesi

FACEBOOK'taki ATATÜRK DÜŞMANLARINA





LÜTFEN DİKKATLE SIKILMADAN OKUYUN!!!!

(Bu linki paylaşanlara ve yorum yapanlara cevap! Bu cevabı aslında kronikte yapanların altına yorum olarak yazacaktım ama yorum yeri bırakmamışlar, onun için buraya yazıyorum.)



LÜTFEN DİKKATLE SIKILMADAN OKUYUN!!!!

(Bu linki paylaşanlara ve yorum yapanlara cevap! Bu cevabı aslında kronikte yapanların altına yorum olarak yazacaktım ama yorum yeri bırakmamışlar, onun için buraya yazıyorum.)

Admin, sen Atatürk’ün Müslüman olmadığını ispat etmek için her türlü iftiraya, muzurluğa, çamur atmaya soyunmuş bir grubun sözcüsünden başka bir şey değilsin. Sana cevap vermeye bile değmez, çünkü senin görüşüne ters olduğu zaman Kur’an’ı bile inkar edecek bir cereyanın robotlaşmış bir üyesisin. Dolayısıyla bu cevabı yazmamın sebebi,  (a) Kur’an’ı ve Kur’an İslamı’nı tanımamış tanıma fırsatını henüz yakalayamamış insanlara seni ve temsil ettiğin kesimi tanıtarak gözlerinin açılmasına,(b) onların araştırmaya giderek, tez ve antitezleri dinledikten sonra analiz yapmalarına vesile olmaktır.

Önce şunu iyice bilelim, insan denen varlık hata yapar. Nasıl ki Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman hatalar yapmışsa Yaşar Nuri Öztürk’ün, Atatürk’ün de hata yapmaları kadar normal birşey olmaz. Ama onları hatalarıyla değil insanlar için yaptıklarıyla ölçmek doğru olanıdır.  İnsanların en az hata yapanları peygamberlerdir. Onlar da insan oldukları için fıtratları gereği hataya meyillidirler, tek farkları onların hata yapmaları Allah tarafından engellenir ya da yaptıkları hata düzeltilir. Hz. Muhammed de buna dahildir. Hemen “Hâşâ! Hz. Muhammed hata yapmaz. İftira ediyorsun!” çığlıklarını ortaya atmadan biraz içinde tut ve okumaya devam et, zira bunu söyleyen ben  değilim Hz. Muhammed’in tebliğ etmekle ve ona tabii olmak zorunda olduğu KUR’AN’dır:

Hz. Muhammed Kureyş’in ileri gelenleri ikna etmek için uğraştığı sıra da yanına kör bir inanan olan Abdullah b. Şureyh (büyükannesinin ismiyle İbni Ümmi Mektûm) gelir. Hz. Muhammed’in canı sıkılır köre iyi davranmaz. Hemen o an orada kendisine şu ayetler vahy olunur:

ABESE SURESİ 1-12. ayetler:

1.Yüzünü ekşitti ve öteye döndü;
2.Yanına kör adam geldi diye.
3.Nereden bilirsin, belki o da arınıp temizlenecek,
4.Belki de düşünüp taşınacak da öğüt kendisine yarayacak.
5.O, kendisini her türlü ihtiyacın üstünde görene gelince,
6.Ki sen ona yöneliyorsun;
7.Sana ne onun arınmasından!
8.O, koşarak sana gelen var ya;
9.Odur içine ürperti düşen.
10.Sen ona aldırmazlık ediyorsun.
11.Hayır, hiç de öyle değil! O, bir düşündürücüdür.
12.Dileyen onu düşünüp öğüt alır.
Bu yukarıdaki çeviri Yaşar Nuri Öztürk’ün çevirisiydi. Hani sen onu beğenmiyorsun ya senin için ve diğer burayı okuyan kardeşlerim de aradaki farkı/benzerliği görsün diye senin beğendiğin Ömer Nasuhi Bilmen’in çevirisi de şöyle:

(1-2) Yüzünü ekşitti ve ardını döndü. Kendisine âmânın gelmesinden dolayı.
(3) Sana ne şey bildirdi, olabilir ki, o temizlenecektir?
(4) Yahut öğüt dinleyecek de kendisine o öğüt fâide verecektir.
(5-6) Amma istiğnada bulunan kimseye gelince. İmdi sen ona teveccüh ediyorsun.
(7) Onun temizlenmemesinden dolayı senin aleyhine ne var?
(8-9) Fakat o kimse ki, sana koşarak geldi. Ve o ise korkar.
(10) Sen isen ondan teğafül ediyorsun.
(11) Hayır. Şüphe yok ki, o bir öğüttür.
(12) Artık dileyen onu düşünür (hatırlar).

Yaşar Nuri Öztürk’ün çevirisi günümüz Türkçesiyle daha iyi anlaşılıyor değil mi? İşte bu nedenle bundan sonraki Kur’an ayetleri çevirisini hep onun  “Kur’an-ı Kerim Meali”nden alacağım. (Ayrıca şunu da kısaca belirteyim: Elimin altında değişik müfessirlerin 30’dan fazla Türkçe ve 5 Almanca Kur’an tercümesi var, Almanca Kur’an tercümelerinin 4’ü doğrudan Arapça’dan Almancaya biri de İngilizce’den Almanca’ya tercümeler.)
Tekrar konuya dönelim.

Daha sonraları Hz. Muhammed Ibni Ümmi Mektûm ile karşılaştığı zaman “Hoş geldin Rabbimin kendisi yüzünden beni azarladığı adam” demiştir.

Kureyşli müşrikler Hz. Muhammed’e uzlaşmak için bazı tekliflerde bulunurlar. Bunun karşılığında da onu peygamber olarak tanıyacaklarını vad ederler. İste bu konu ile ilgili İSRA SURESİ’nin 74-75. Ayetleri:

74.Eğer biz seni sağlamlaştırmamış olsaydık, andolsun, onlara birazcık meylediverecektin.
75.İşte o zaman sana, hayatın da ölümün de katmerli acılarını tattırırdık. Ve bize karşı hiçbir yardımcı da bulamazdın.

Bir de Hz. Musa’nın bir insanı öldürmesiyle ilgili ayete bakalım:

KASAS SURESİ 15-17. ayetler:

15. Halkının habersiz olduğu bir sırada kente girdi. Orada iki adam buldu, dövüşüyorlardı. Bu, Musa'nın halkından, şu da düşmanlarından. Kendi halkından olan, düşmanından olana karşı Musa'dan yardım istedi. Musa ona bir yumruk indirip işini bitirdi. Dedi: "Bu yaptığım, şeytanın amelindendir. İnsanı saptıran açık bir düşmandır o."
16."Rabbim, öz benliğime zulmettim, beni affet" diye yakardı da Allah onu affetti. Gafur O'dur, Rahim O'dur.
17.Dedi: "Rabbim, bana lütfettiğin nimete yemin ederim ki, bir daha suçlulara asla arka çıkmayacağım."

Çok tartışmalı olan  “Garanik ayetlerine” hiç girmiyorum burada.

Burada Hz. Ebu Bekir’in, Hz. Ömer’in, Hz. Osman’ın ve Hz. Ali’nin, Hz. Ayşe’nin yaptıkları hatalara da girmek istemiyorum. Sakın ha bana iftira atıyorsun demeye kalkışma! Becerebiliyorsan önce araştır sonra karşıma çık!

Buraya koyduğun Yaşar Nuri Öztürk’le ilgili ve Atatürk’ün mecliste yaptığı bir konuşmanın kesitiyle ilgili hepsine de ayrı ayrı cevabım var. Ama tarih bilgisinden, özellikle de İslam tarihinden ne kadar yoksun olduğun ortaya çıkıyor. Onların ne dediğini, ne demek istediğini anlayabilmen için önce Kur’an’ı iyice bir hazmet, sonra İslam tarihini ve insanlık tarihini iyice bir öğren!

Ben Müslümanım Allah’a şükür. İslam Dini’ni, insandan kaynaklanan yanlışlıklarla, hatalarla ölçerek değerlendirmiyorum. Onu yapsaydım bugün büyük bir ihtimalle İslam adına cinayetler işleyen “Allah u ekber!” nidalarıyla insanların boğazını kesenler, katledenler dolayısıyla Müslüman olmazdım. Başörtüsüyle, ibadetleri şöyle yapacaksın yok böyle yapacaksın, şeyh-evliya menkibeleriyle Müslümanları oyalarken onların iliklerini sömüren din tüccarlarıni görerek Müslüman olmazdım! Ama Allah’a şükür Müslümanım çünkü Kur’an İslamı’na yürekten iman etmiş olduğum için Müslümanım. 

Senin sevmediğin Atatürk’ü de Kur’an ile sevdim.